Dil – Konuşma Bozukluğu

Dil - Konuşma Bozukluğu

 

Günlük hayatta ya da okul yaşantısında çocukluk döneminden itibaren dikkat çekmeye başlayan dil ve konuşma bozuklukları, hayatın her alanında olumsuz etkileri gün yüzüne çıkarmaktadır. Erken tanının konulması ve tanı çerçevesinde gerekli eğitimlerin verilmesi, bireyin yaşantısının kalitesini doğrudan etkileyecektir.

Dil - Konuşma Bozukluğu Belirtileri

Kişinin kendini ifade etme ya da anlama becerilerinde oluşan bozukluklar, dil ve konuşma bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. Genellikle çocukluk döneminde kendini belli eden bu problem, zaman içerisinde kontrol altına alınmazsa, yaş ilerledikçe düzelmesi zorlaşmaktadır. Genel belirtileri ise aşağıdaki gibidir:

  • Konuşmada zorluk yaşanması,
  • Belirli sözcüklerin ağızda dönmesi ve bir türlü dile getirilememesi,
  • Çocuklarda geç konuşmaya başlama,
  • Konuşmada belirli kelimeler üzerinden ilerleme ve farklı kelimeleri kullanmaktan kaçınma,
  • Cümle kurma kabiliyetinin, 2.5 – 3 yaşında olunmasına rağmen tam gelişememesi
  • Konuşmanın hızlı olması ve bunun sonucunda anlaşılmaz kelime ya da cümlelerin çıkması,
  • Hecelerde ya da seslerde yutmaların oluşması,
  • Konuşma esnasında bazı seslerin söylenememesi,
  • Gelişimde akranlarına göre daha geri planda kalma ve
  • Belirli sözcüklerle ya da işaretlerle kendini ifade etme, dil ve konuşma bozukluklarının en önemli belirtileri arasında yer almaktadır.

Bu tür bir problemle karşı karşıya kalındığında, geç kalmamak ve erken eğitim alınmasını sağlamak, problemden daha çabuk kurtulmaya zemin hazırlayacaktır.

Gecikmiş dil – konuşma

Kendini ifade etme ve alıcı becerilerin akranlarına ve yaşına oranla geride olması olarak bilinmektedir. Doğumda ya da doğumdan sonra kaynaklanan bazı problemler sebebi ile konuşmak için gerekli olan organlarda oluşan sorunlar, çocuğun geç konuşmasını etkileyebilmektedir.

Motor konuşma bozuklukları

Konuşmayı sağlaması için ihtiyaç duyulan kas gruplarında meydana gelen güç kaybı, koordinasyonda yaşanan problemler, nörolojik olarak konuşma mekanizmasını doğrudan etkilemektedir.

Artikülasyon (sesletim) ve fonolojik (ses bilgisel) bozukluklar

Yanlış yerde yanlış sesin kullanımı ya da farklı sesin kullanılarak kelimelerin dile getirilmesi problemidir. Özellikle “r, s ve k” harflerinin farklı şekillerde söylenmesi bunlara en önemli örnektir. Örnek olarak “Kader” kelimesinin yerine “tader”, “parmak” kelimesinin yerine “paymak” kullanımı.

Akıcılık sorunları (Kekemelik)

Konuşmada hız ve akıcılığın kaybolması problemi, akıcılık sorunları ya da kekemelik olarak adlandırılmaktadır. Hecelerin ya da seslerin uzatılması, tekrar edilmesi ve ekleme yapılması, bu problem karşısından verilebilecek örneklerdendir.

Afazi (Edinilmiş dil bozuklukları)

Nörolojik temelli olarak, beyinde meydana gelen bir hasar ile beliren dil ve konuşma bozukluğu olarak adlandırılır. Bu nedenle dili anlayabilme, okuma ya da yazmanın yanı sıra, konuşma bozukluklarını en etkin şekilde değerlendirmek çok önemli olacaktır.

Kimlerin Dil – Konuşma Terapisine ihtiyacı vardır?

Sıklıkla karşılaşılan konuşma problemleri karşısında erken müdahale bireylerin gelişimlerinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle aşağıdaki durumlar ile karşı karşıya kalındığında, dil ve konuşma terapisine gereksinim duyulacaktır:

  • Çene ile ağız kaslarında zayıflık oluşması,
  • İşitme duyusunda yaşanan kayıp,
  • Dudak ya da damakta oluşan yarıklar,
  • Serebral Palsi
  • Yutmada yaşanan sorunlar
  • Otizm
  • Down Sendromu
  • Zihinsel anlamda yaşanan yetersizlik
  • Akranlara ya da yaşına göre geride kalma ve
  • Kekemelik ile karşı karşıya kalındığında, dil ve konuşma terapisi önemli bir yol katedilmesine zemin hazırlayacaktır.

Bu belirtileri taşımamasına rağmen dil – konuşma problemi yaşayan kişilerin Dil – konuşma eğitimine ihtiyacı vardır.

Yukarıdaki rahatsızlıklar ya da belirtiler, dil ve konuşma terapisinin gerekli olduğu rahatsızlıklar sınıfındadır. Çok geçmeden terapi alınması, ilerlemeyi önleyecektir.

 

Pek çok farklı dil ve konuşma problemi olmakla beraber, bu problemlerin birinin görülebildiği gibi bazı durumlarda birkaçının görülmesi de rastlanılabilecek bir durumdur.

Erken müdahale, her alanda olduğu gibi dil ve konuşma bozukluklarında da çok ciddi bir öneme sahiptir. Belirtilerden hareketle tanının konulması ve en erken olacak şekilde müdahalenin yapılması, gerilemenin yavaşlamasını sağlayacak, çocukların gerek günlük hayatında, gerekse de okul hayatında özgüveni artacaktır. Hatalı bir tedavinin uygulanması önü alınamaz problemleri ortaya çıkaracağı için mutlaka bu alanda uzman olan kişilerden eğitim alınması gerekir.

Randevu ve Diğer Sorularınız İçin Bizi Arayın!

Bizi arayarak izlenmesi gereken süreç hakkında bilgi alabilirsiniz. değerlendirme, özel eğitim, servis ve randevu tamamen ücretsiz, devlet destekli olarak sağlanmaktadır..